28 Temmuz 2010 Çarşamba

KENDİ DÜŞ BAHÇENİ KENDİN YARAT


Dalgalanmış deniz bendim kendi içimde
Sonra yorgun düşmüş denizlere dönüşen
Ormandım,
Ağaçlarım düş ağaçlarından sıktı.
Tan yeriydim
Göğsüm bağrım payını aldı güneşten
Yanım yörem aydınlığa çıktı.
Gece de bendim
Uzak uzak yıldızları getiren
Su da bendim tarlanızda
Elinizin altında kitaptım
Penceredeydim odanızda
Kurşun geçmez dizeler çiçeği
Özgürlüğüm benim ...Şükran Yurdakul
Dalgalanmış bir denizin dalgalarında düşlerinin okyanuslarına doğru yelken açtın mı? Uzakların gizemini, bilinmezliklerin cazibesiyle yanıbaşında sevdalınla ufka doğru denizin enginliğine yelkenlinle süzülmeyi denedin mi, istemezmisin? Uçsuz bucaksız bir maviliğin kendi içinde nasıl coşkuya dönüştüğünü yüreğinin rengini okyanuslara bırakıp suya düşlerinle umutlarınla yön verdin mi? Oysa ne güzeldir bir denizin ortasından gökyüzünü kucaklamak, derin, uçsuz bucaksız, engin ve uzak maviliği aynı anda sarabilmek, ne güzeldir aynı göğün altında o sonsuzluğu yakalayıp bir şarkı tutturup doğanın kalbine ilerlemek.
Benimde ağaçlarım var düşlerimde sıraladığım, istediğim çiçek renkleriyle süslediğim ağaçlarım, sıralamışımdır kendi benliğimce, bazı yerlerini sık sık bazı yerlerini seyrek ağaçlarla doldurduğum benim düş bahçem. Dalarının gölgesinde kendi dünyamın yansımalarını bulup özlemlerimi dile getiririm, çiçeklerinde renklerimin gizemli anlamlarını anlatırım, filizlenen fidanlarda umutlarımı büyütürüm. Hayat bize kaç defa düş bahçemizi kurma yeşertme fırsatını sunuyor, biz bunu nasıl değerlendiriyoruz? Güneş üstümüze o ışıltılı bakışlarını kaç defa yansıtıyor, biz o bakışlardan yarına dair kaç umut büyütüyoruz, kendi içimizde aydınlığa kapak açabiliyoruz?
Gece de bendim, yakamoz parlaklığı ve güzelliği, çünkü kendimce yorumladım geceyi, kendimce yarattım yarın doğacak günün gizemini. Uzakta, ta uzaklarda yıldızlara yön verdim, onlarıda sundum düşlerimin bahçesine. Su oldum, düş bahçemde yeşerttiğim ağaçların, çiçeklerin her bir damarına doğru aktım, usul usul, yavaş yavaş, yüreğimden geçen geleceğe dair düşlerimi suladım. Kendi özgürlüğümü kendi ellerimle, kendi düşüncelerimle kendi düş bahçemde kurdum. Çiçeklerim kurşun geçirmez bir hal aldı, çünkü yeşeren bir düştü, bir fikir di , bir özlemdi, yaşamda anlam kazanan bir hayattı. Özgürlüğüm benim...Yaşamı anlamlı kılan sensindir, başkalarının senin düşlerini yönlendirmesine izin verme kendi düş bahçeni kendi kur, kendin yönet ,kendin geliştir. Düşlerinin ve düş bahçenin gelen her fırtınada daha fazla direnç kazanıp daha dik durmasını sağla, umutlarını geleceğe taşıyarak kendi özgürlüğünü yakala…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder