20 Ocak 2015 Salı

DOKUNMALI KADIN




Dokunmalı kadın yüreğine
Değmeli gözlerinin bebeklerine
Elleriyle seni anımsatmalı
Anımsatmalı ki kendin olabilesin
Kadın ve yaşam
Kadın ve özgürlük

Dokunmalı kadın bir çiçeğe
Dokunsun ki çiçek kendi anlamını bulsun
Kurumasın yaşamın köhneliğinde
Kardelen direncini yitirmesin
Karanfil kızıllığından bir şey kaybetmesin
Gül kendi kokusunu unutmasın

Dokunmalı kadın erkeğe
Deniz olabilmesi için
İlk dalgada alabora olmamak için
Erkeğin kalbinde bir kadın olmalı
Tutmalı kadının elini
Şafağa gülümsemek istiyorsa
O eli yanı başında
O eli yarında tutmalı
Dipsiz bir karanlıktaysan
Güneş seni aydınlatan kadın gözüdür
O güldüğün de sana
Senin gözlerin yarın kokacak

Dokunmalı kadın yaşama
Sokak özgürleşecekse
Savurmalı saçlarını rüzgârda
Barikat güçlenecekse
Bakmalı yürek ısıtan gözleriyle
Aşk olacaksa yaşam
Aşk kokacaksa yürek
Dokunacak kadın
Dokunmalı yaşama
Bir türküyse direniş
Kim sizden iyi söyleyebilir

Dokunmalı kadın kendine
Koca bir dünya
Koca bir karanlık
Koca bir umutsuzluk
Siz nehir yüreğinizi sunduktan sonra
Okyanus olmak ne ki
Duvarlar mı?
Siz istedikten sonra
Hangi tel örgü engel denizinize
Hangi beton sesinizi kısabilir
Özgürlük sesinizde
Özgürlük güzelliğinizde
Özgürlük yüreğinizde
Emeğiniz düş değil ki
Tutkunuz…
Kim kırabilir geceyi aydınlatan yüzünüzü

Dokunmalı kadın devrime
Yoksa olmayacak özgürlük dünyası
Yeşermeyecek umutlu yarının sabahları
Dokununca çiçeklenecek sabahlar
Dokununca zafer türküleri biz olacak
Hayat yaşanılası ve dokunulası olacak
İşte o gün gökyüzü kendi anlamını bulacak
Yaşamın acıya çalan yüzü
Çiçeklenecek
Çiçek açacak
Siz dokununca umuda
Siz dokununca yaşama
Siz dokununca geleceğe
Siz dokununca yarına…

09.03.2014


DÜŞLERİM SENDE KALDI ÇOCUK


Gözlerin
Gözleriniz
Fotoğraflarda değil artık
Çoğalıyor yüreklerimizde
İlk gülüşleriniz
İlk bakışlarınız
İlk cümleleriniz
Yarım kalan çocukluk
Yarım kalan yaşam yolculuğu

Daha nice kelimeler bekliyordu
Yarına ve umuda dair cümleler
Oysa daha oyun kelimeleri bitmedi ki
Siz uğurladıktan sonra
Yarım kaldı sokak oyunları
Yarım kaldı doğanın yeşil tonu
Gökyüzünün maviliği uçurtmasız
Yağmurun ezgisi çığlıksız
Kar’ ın beyazlığı saflığını yitirdi
Düşlerim yarım kaldı çocuk
Düşlerim sende kaldı

Anlatamam
Anlatamam ki sana -  size
Düşlerinizin yeni filizlendiğini
Umutlarınızın gelecek koktuğunu
Ceylan’ ın gözlerindeki ışığa
Uğur’ un kurşunlanmış bedenine
Ve Berkin senin
O sıcacık gülüşüne
Yaşam sizin gördüğünüz düştür derim
Düşlerim sizde kaldı
Düşlerim sende kaldı çocuk

Serpildiniz her biriniz
Toprağı çocuk kanlarınızla suladınız
Sevgi tomurcukları sizinle büyüyor
Her hücremiz acıyla sınanıyor
Zulüm kol geziyor sokaklarımızda
Küçücük ellerinizle
Taptaze bedenlerinizle
Geleceği düşlüyorsunuz
Evet, düş kurmak insana özgü
Düş kurmak çocuğa özgü
Düşlerim sende kaldı çocuk

Bakıyorum etrafımdaki çocukların
Işıldayan gözlerine
Masum gülücüklerine
Oysa bilmiyorlar ki
Kardeşlerinin kapısını ölüm çalmış
Yoksa bakabilirler miydi taptaze
Böyle içten kahkaha atabilirler miydi?
Yarın hangi oyunu oynayacağını düşleyebilirler miydi?
Düşlerim sizde kaldı çocuklar
Düşlerim sende kaldı çocuk

O günler de gelecek çocuklar
Sokak oyunlarının özgürleştiği
Rüyaların ve düşlerin hapsolmadığı
Bedenlerin kurşunlanmadığı
Pazara sunulmayacak geleceğiniz
Çocuklar için doğan ilk güneş siz olacaksınız

Gökkuşağının renkleri sizi
Siz geleceği müjdeleyeceksiniz
Zincire vurulmayacak oyuncaklarınız
Düşler umutla dolacak
Umut sizinle
Düşlerim sizde kaldı çocuklar
Düşlerim sende kaldı çocuk…

31.03.2014



19 Ocak 2015 Pazartesi

SULARCA KIRILMAK

Acılar olgunlaştırır derler
Acıyla yoğrulan yaşamlar için
Hayatın dehlizleri için
Kalbin sızlayan kristalleri
Kardelen direncini yitiriyor
Bu neyin acısı
Bu neyin olgunluğu


Hani aşk demişti yaşamın bütün ustaları
Aşk ile bakabilmek yarına
Aşk ile kucaklamak sevgilini
Aşk ile koklamak çiçeği
Aşk ile dalgalanmak sularda
Kaybolmadan, yok olmadan

Yarım kalıyorum
Bir almanın gövdeden ayrılan dilimi gibi
Bir nehrin okyanustan ayrılışı gibi
Yüreğim kopuyor bir bulut misali
Bir damla yağmur oluyorum
Ağaçtan düşen bir yaprak ki,
Sarının bütün solgun renklerini almış

Oysa ne çok anlam yüklemiştim
Gökyüzünün maviliği benimdi
Mavilik karanlığı aydınlatan özlemimdi
Bembeyaz bulutlar düşlerim
Sen olan, seninle olan

Oysa görememişim denizin dalgasını
Kulaçlarım yarım kaldı
Yarım kaldı
Parmaklıklar arkasından uzanan ellerim
Senin denizinde boğuldu

Okyanus dalgalı
Okyanus acımasız
Durmuyor fırtınası
Kabarıp içime vuruyor yine
Susmuyor rüzgarın ıslığı
Yelkenler gecenin karanlığında kayboluyor
Kayboluyor yakamozların orta yerinde

Sadece dokunmak istedim
O dupduru gözlerine
Dokunmak istedim
Sevda yüklü sözlere
Dokunmak istedim
Bana beni anlatan yüreğine
Dokunamadım
Saramadım
Sadece kırıldım
Sularca kırıldım

Sen suyun kırılganlığına tanıklık ettin mi?
Çiçeğin gülüşünü gördün mü?
Güneşin serinliğini içine çektin mi?
Gökyüzü bağrını açıp
İndi mi kuytu yüreğine
Denizin derinliği nedir
Gözlerinle kaybolabilir misin dalgalarında

Bir tek başıma iki kişi olmaya çalışıyorum
Ne kadar zor tahmin bile edemezsin
Yaşamda anlam bulmayan sahneleri
Kendi kendinle yaşamak
Kahvenin tüten dumanı
İnsanların anlamadığım sesleri
Denizin orta yerinde
Boğazın serin sularında
Ve arkadan bir müzik sesi
Ahmet Kaya’ dan
… Ya derdime derman…


06.04.2014

3 Mart 2014 Pazartesi

UMUT MUHARREM


 Soğuk bir kış günü
 Dışar da kar yangınları
Yüreğinde tonlarca ağırlığında bir acı
Baba yüreği bu
Ulaşmıyor sesi
Ulaşmıyor

 Karla kaplanmış geleceğe açılan yollar
Ufacık bir beden
Kocaman bir yürek
Umut nedir?
Umut nerede?
Umut Muharrem
Daha üç yaşında bir çocuk onun için kar bir oyun aracı
Onun için beyaz bir örtü

Baba için sesinin kısıldığı an
Sesinin ulaştığı yerden ses yok
Hareket yok
Gözler küçük
Muharrem de
Gecenin karnında sesler kayboluyor
Umut bohçasını kara gömüyor
Gelecek yüzünü saklıyor
Ve bembeyaz kar
Kapkara bir zindan oluyor

Ses yok
Yürek atışı yok
Işık ise anlamını yitiriyor
Yarın ne şimdi?
Yarın kimin için?
Baba yüreği
 Tonlarca ağırlığın altında kaldı
Bitmedi acı
Dinmeyecek kalp ağrısı


Sabahın ilk ışıkları
Sırtında çuval
Bir adam ilerliyor
Çuval da küçük bir beden
Tertemiz bir yürek
Kocaman bir gelecek
Çuvalda
Nasıl sığdırılır ?
Nasıl anlatılır ?
Adam ilerliyor bembeyaz
Tonlarca ağırlığın da bir yürekle
Kaybolan gelecek
Kaybolan insan
Kaybolan yaşam

Kaybolan sensin ey insan
Ölen sensin ey insan
Senin yaşamın
Senin geleceğin
Senin ümidin
Susacak mısın ?
Daha ne kadar ?
Ne kadar ?
Su-sa-cak-sın...
       
         06,02,2014

BİR ÇİFT GÖZ


 Bir gün gelir,
Bir çift göz dokunur yüreğine
Bir gün gelir,
O gözlerin gülüşü içini ısıtır
Bir gün gelir,
Unuttuğum duygular çiçeklenir
Bir gün gelir,
Yarına uyanmak için nedenim olur
Bir gün gelir,
Şiirin dizeleri anlam kazanır

Gözlerdir yüreğin bakışı
Baktığında sızlatır yarayı
Baktığında açılır göz pınarları
İyi bak be gülüm
Bu yüreğin çiçeklenişinide gör
Bu yüreğin şelalesinide gör
Gör ki karanlık şafaklar aydınlansın
Gör ki bunca kirlenmişlikte bir ışığım olsun
Gör ki yarına bir pencere açsın
Gör ki umutla baksın geleceğe....

        26 / 01 / 2014