29 Eylül 2010 Çarşamba

MERHABA


Neyi yaşıyoruz şu anda
Nelerle sığmıyoruz dünyaya
Aşktan Öfkeye geçiriyoruz birdenbire
Sevinçten üzüntülere
Durgunluktan coşkulara koşuyoruz
Coşkulardan
Mutsuzluğa gömülüyoruz sessizce
Ve yaşıyoruz böylece her yılı
Koskoca bitmez bir saniyede
Bu çelişkili yürüyüşler içinde
Bizden ne kalır ki geriye
Bir ölenle ölebilmek
Bir gülenle gülebilmek
Mutluluğuna sevinmek insanlığın
Kan ağlamak ölümlerine
Ve Afrika'lı kapkara bir acıyı
Duyabilmek bembeyaz yüreğimizde .Adnan Yücel
Artık öyle bir hal aldı ki doğa bir günde dört mevsimi birden yaşayabiliyoruz, insanda çok farklı değil, bir günde hem acıyı, hem sevinci, coşkuyu, umudu hissedebiliyor. Sevgiler olduğu yerde kalmıyor, aniden öfkeye hırsa dönüşebiliyor, sevdiğimiz bir kişiyi çok çabuk kırabiliyoruz. Farketmiyoruz ki her sevgi ne kadar zor işleniyor o noktalara getirmek için nice bedeller ödeniyor, fedakarlıklar yapılıyor. Bir nesneyi çok çabuk kırıp atabiliriz ama sevgileri, dostlukları, arkadaşlıkları ve aşkları nereye atabileceksin.... Evet.. Yarına dair acı ve üzüntüden başka bir şeyler bırakmak istiyorsak önce doğaya ve insanlara karşı sorumluluklarımızın bilincinde olmalıyız, ona göre yaşama bakmalıyız, umutlarımızı kovalamalıyız, hiç birimiz umudumuz yok diyemeyiz, ben sanmıyorum umutsuz bir insanın yaşayabileceğini. Umutlarımızı büyütebilmek için evet Afrika’daki kapkara bir acıyı hissedebilmeliyiz yüreklerimizde, Asya’da yaşanan yıkımı, gözlerinde yarına dair umutları Filistinli bir çocuğun acı ve öfkesini ve aslında daha neleri sıralayabiliriz buraya... Önemli olan yüreklerimizin kilitli olmaması kendi dışındakileri acıları görebilmesi hissedebilmesi.
Her yürek kendi içindeki odadan çıkarılmalı, sesinin ulaşabileceği her doruğa tırmanabilmeli. Görmeyen bir yüreğe göz, duymayan yüreğe kulak olabilmeli. Yarın kelimesi bana her zaman umudu anımsatmıştır, asla yok olmaması gereken duyguları, sevginin bir sabah güneşiyle, bir rüzgar esintisiyle ya da bir günün batışındaki kızıl gökyüzünden içime yansıyacağı ümidiyle her güne yeni bir merhaba ile başlamak… Her yeni merhaba bize yeni bir yarın sunacaktır, yeni bir sabah sunacaktır, yeni bir kapı açacaktır, her kapı beraberinde aslında yaşamın ne kadar güzel ve anlamlı olduğunu gösterecektir. Merhaba yeni bir gün... Merhaba yarın…